Parlak Ürünler Karanlık Niyetler (e-sigara)

Parlak Ürünler Karanlık Niyetler (e-sigara)
Türk Toraks Derneği uyardı. İçinde ne olduğu belli olmayan elektronik sigaralar 16 bin çeşit aroma ile cazip hale getiriliyor
e-sigara ve Farklı Tütün Ürünlerinin Kullanımı Artıyor
Gençler arasında e-sigara ve farklı tütün ürünlerinin kullanımı gittikçe artıyor. İçinde nikotinin yanı sıra akciğere asla çekilmemesi gereken toksik maddeler, ağır metaller bulunan puff bar gibi elektronik sigara kullanımı ABD’de lise öğrencileri arasında yüzde 19.6‘ya yükseldi. Satışı ülkemizde yasak olmasına rağmen Türkiye’deki gençlerde de kullanım oranlarının benzer olduğu düşünülüyor. Türk Toraks Derneği, 31 Mayıs Tütünsüz Dünya Günü dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu. Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, “Çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumun görece savunmasız kesimlerini hedef alan tütün endüstrisi, özel olarak onların ilgisini çekebilmek amacıyla tasarlanmış ürünleriyle yeni bağımlılar oluşturmaya devam etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi gereğince tütün ürünlerinin reklam ve pazarlaması yasaklanmıştır ancak tütün endüstrisi, halen saldırgan pazarlama stratejileriyle yeni kullanıcıları kandırmaya, mevcut kullanıcıları ise bağımlı tutmaya devam etmektedir. Renkli ve teknolojik ürün görünümü veren ambalajlar, tatlandırılmış aromalı ürünler, sosyal medya üzerinden yürütülen kampanyalar, sinema ve görsel dünyadaki gizli reklamlar, tütün endüstrisinin karanlık niyetlerinin bir parçasıdır” diyerek e-sigara pazarlamasındaki tehlikelere dikkat çekti.
Dünyada 37 Milyon Çocuk Tütün Ürünü Kullanıyor
Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Sinem Can Oksay ise bu konuda önemli veriler paylaştı: “Dünya genelinde 13-15 yaş arası 37 milyon çocuğun tütün ürünü kullandığı bilinmekte ve özellikle bu yaş grubunun elektronik sigara (e-sigara) kullanma oranlarının yetişkinlerden de daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Kanada’da 16-19 yaş arasındaki e-sigara kullanımı 2017-2022 yılları arasında iki katına, İngiltere’de ise genç kullanıcıların sayısı son üç yılda üç katına çıkmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki lise öğrencileri arasında e-sigara kullanım sıklığı, 2011 yılında yüzde 1,5 iken 2020 yılında yüzde 19,6’ya yükselmiştir. Gençler arasındaki bu salgının önüne geçmek adına yapılan düzenlemelere rağmen Center of Disease Control (CDC) 2024 verilerine göre; Amerika Birleşik Devletleri’nde, halen 1,5 milyon öğrencinin aktif elektronik sigara kullanıcısı olduğu bildirilmiştir. Bunların yaklaşık yüzde 25’i henüz ortaokul öğrencisidir. Bu oranların, ülkemizde de “en az bu düzeylerde” olduğu tahmin edilmektedir. Çocuklar ve gençler arasında e-sigara kullanım sıklığını, henüz ulusal kapsamda araştıran ve ortaya koyan resmi bir sonuç mevcut değildir, ancak yapılan çeşitli bölgesel araştırmalarda e-sigara deneme oranlarının yüzde 15-20 arasında olduğu bildirilmektedir. Yani her 5 öğrenciden birinin elektronik sigara (Juul, puff bar vs) ile tanıştığı bilinmektedir. Ülkemizde elektronik sigara satışının yasak olmasına rağmen bu ürünlere internet üzerinden erişimin çok kolay olması ve hatta büfeler ya da tütün dükkanlarında alenen satışa sürülebiliyor olması, kısa sürede ülkemizde de çocuklar ve gençler arasında bu denli yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Araştırmalar, Türkiye’deki e-sigara online satış sitelerinin 200’ün üzerinde olduğunu; 20.000’in üzerinde de doğrudan satış noktası bulunduğunu ortaya koymaktadır.”
Sosyal Medya Büyük Etken
E-sigaralar için ‘Masum’ algısı yaratıldığını ve bunun da yaygınlaşmasında önemli bir faktör olduğunu belirten Dr. Oksay, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuk ve gençler arasında elektronik sigara kullanımının bu denli yaygınlaşmasının bir diğer nedeni de sosyal medya platformlarındaki içerik üreticileri tarafından bu ürünlerin alenen reklam ve pazarlamasının yürütülüyor olmasıdır. Çeşitli elektronik sigaralar, nikotin poşetleri ve ısıtılmış tütün ürünlerini tanıtan pazarlama içeriklerinin, sosyal medya platformlarında yakalık üç buçuk milyarın üzerinde görüntülendiği tespit edilmiştir. Buna karşılık, bu ürünlerin zararlarına, kullanımının engellenmesi gerektiğine yönelik yayınlara erişim ve okunma oranları çok daha düşük seviyelerdedir. Çocuklar ve gençlerin yüzde 80’inin bu ürünlerin zararları hakkında bilgi sahibi olmadığı bilinmektedir. Kullananlar arasında daha az zararlı ve hatta zararsız olduğu inancının mevcut olduğu görülmektedir ve bu inanç, tütün endüstrisinin aldatıcı, manipülatif pazarlama stratejileri ile taammüden oluşturulmaktadır.”
16 Bin Çeşit Aroma Var
Dr. Oksay e-sigaralar ve tütün ürünlerini cazip kılmak için aromalar katıldığına dikkat çektiği sözlerine şöyle devam etti: “Birçok tütün ve nikotin ürünlerinde kullanılan, yaklaşık 16 bin çeşit farklı aroma bulunmaktadır. Aromalar, özellikle çocuklar ve gençler arasında tütün ve nikotin ürünleri kullanımına başlamanın önemli bir nedeni olarak bilinmektedir. Ürünlerde kullanılan bu aromalar ve çeşitli katkı maddeleri, tütünün sertliğini gizleyerek başlangıcı kolaylaştırmakta; bu da özellikle genç bireyler için bağımlılığa tehlikeli bir giriş kapısı oluşturmaktadır. Tütün ve nikotin endüstrileri, bu aromaları kullanarak ayrıca bu ürünlerin daha az zararlı/zararsız olduğu yönünde algı oluşturmaktadır. Zararlı ürünlerini gençler için çekici kılmak amacıyla renkli, göz alıcı, teknolojik ürün görünümünde ambalaj tasarımları kullanıp, sosyal medya üzerinden yürütülen cazip tanıtımlarla, bu ürünlerin tehlikesini perdeleyerek sahte bir güven duygusu yaratmaktadır. Gençlerin bağımlılıkla erken yaşta tanışmasına zemin hazırlayan bu manipülatif müdahaleler, toplum sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır, engellenmelidir. 31 Mayıs Tütünsüz Dünya Günü’nün bu yılki teması; “Yalanları ifşa et, hayatları koru: tütün ve nikotin endüstrisinin maskesini düşür” şeklindedir. Tütün endüstrisinin, özellikle çocuklar ve gençler üzerine geliştirdiği sinsi ve saldırgan pazarlama stratejilerine karşı etkili ve kararlı bir mücadele şarttır. Bu ürünlerin pazarlama ve satışına yönelik denetlemelerin yapılması ve daha ağır cezai düzenlemeler getirilmesi; özellikle sosyal medya üzerinden yapılan reklam ve satış kanallarının tümden ve gerçekten yasaklanması; tütün endüstrisinin gençleri hedef alan her türlü manipülatif taktiğe karşı önceden önlemlerin alınması, halk sağlığını koruma yolunda, ulusal tütün kontrolü çalışmaları çerçevesinde, atılması gereken çok temel adımlardır.”
E-Sigaralarda Uyuşturucu Madde İhtimali
E-sigaralarda uyuşturucu madde olma ihtimaline dikkat çeken Dr. Oksay: “İçinde nikotinin yanı sıra akciğere asla çekilmemesi gereken toksik maddeler, ağır metaller bulunan (ve hatta içinde esrar olma ihtimali de yüksek olan) e-sigaraların sebep olduğu sağlık sorunları, toplumdaki e-sigara kullanım sıklığı arttıkça, daha da görünür hale gelmektedir” dedi. Tütün ve tütün ürünleri kullanımının geçtiğimiz birkaç yıla göre dahi artış gösterdiğine dikkat çeken Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Aykaç sözlerini şöyle noktaladı: “Uzmanlık derneğimizin üyesi olan göğüs hastalıkları hekimleri, gün geçtikçe artan sıklıkta; elektronik sigara kullanımına bağlı pnömotoraks (akciğerin sönmesi) ve EVALİ (e-sigaraya bağlı gelişen akut akciğer hasarı) vakalarıyla karşılaşmaktadır. Bu durum, biz göğüs hastalıkları hekimlerini endişeye sevk etmektedir. Tütün endüstrisinin, ülkemizde, bir yandan elektronik sigara pazarı ile çocuklar ve gençler arasında kolaylıkla yeni bağımlılar yaratabiliyor olmasını; bir yandan da mevcut bağımlıların sayısının hiç azalmıyor olmasını kabul edemiyoruz. Tarım Orman Bakanlığı’nın bu günlerde yayınladığı 2024 yılına ait tütün ürünleri yurtiçi satış ve ihracat istatistiklerindeki veriler, oldukça çarpıcı ve üzücüdür. Türkiye’de önceki yıla göre 13 milyar adet daha fazla bandrollü sigara tüketildiğine dair veri, ulusal tütün kontrol çalışmalarındaki aksaklığı göz önüne sermektedir. Sağlık Bakanlığı’nın “Türkiye Hanehalkı Sağlık Araştırması- 2017 ve 2023 çalışmalarının karşılaştırılması” belgesindeki verilere göre; aktif tütün ürünü kullananların sıklığı 2017 yılında yüzde 31,5 iken 2023 yılında bu oranın yüzde 34,8’e yükselmiş olduğu görülmektedir.” Türk Toraks Derneği olarak, tütün ve tütün ürünleri konusunda var olan kanunların ivedilikle uygulanmasını; ulusal tütün kontrolü çalışmalarının, sorumlu olan kamu otoriteleri tarafından etkin ve yaygın olarak yürütülmesini talep ediyoruz. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)